Ayna programının yapımcısı Orhan: "Dünyada Türkiye'in adını duyurma görevi bizlerin omuzlarında..."
Samanyolu Televizyonu'nda yayınlanan Ayna programının yapımcısı ve sunucusu Saim Orhan, bir zamanlar dünyaya rengini veren Türk milletinin yeni güzellikleri yapmaya aday olduğunu söyledi. Adana'daki sivil toplum kuruluşlarının Hayal Balo Salonu'nda düzenlediği programa katılan Orhan,"Geçmişte güzel işler yapıldı. Bitti mi? Hayır. Çünkü biz aynı toprağın insanlarıyız." dedi.
Bugüne kadar dünyanın 110 ülkesinde gerçekleştirdiği çekimleri ekranlarda beğeniyle izlenen Orhan, dünyada Türkiye'yi seven insanların yetiştirilmesi gerektiğinin altını çizdi. Orhan, ancak bu şekilde Birleşmiş Milletler (BM), Avrupa Parlamentosu gibi farklı platformlarda yalnız kalınmayacağını ifade etti. Şu anda Anadolu insanının dünyada ülkenin adını duyurmak ve bayrağını dalgalandırmak için çabaladığını vurgulayan Orhan, "Biz ne kadar gayret edersek, Türkiye'nin adı o kadar duyulur hale gelecektir. İnsanlarımıza daha bir saygı ile bakılacak, vatanımız güzellikle anılacaktır. Bu lobicilik faaliyeti elimizde olan bir şey." diye konuştu.
İngiltere, Fransa, İspanya veya Portekiz gibi ülkelerin yıllar önce sömürdükleri devletlere kendi dili ve kültürlerini aşıladığına işaret eden Saim Orhan, "Demek ki sen oralara gitmezsen varlığını hissettiremez; dünyada sana duyulan saygı o ölçüde kalır. Bu çok net bir şey. Dünyanın dört bir yanına ülkenin adını yayma vazifesi bizlerin omuzlarında."şeklinde konuştu.
Portekiz'in 10 milyon nüfusa rağmen dünyada 200 milyondan fazla kişinin Portekizce konuştuğunu açıklayan Orhan, şöyle devam etti: "Gitmişler, okullar, kültür merkezleri açmışlar. Kendi dillerini yerleştirmişler. Brezilya'nın yüzölcümü 8,5 milyon kilometre karedir. Dev bir ülke. Nüfusu 190 milyon. Bu ülke bile Portekizce konuşuyor. 10 milyon nüfuslu bir ülkeyi konuşuyoruz. İspanya'nın nüfusu 40 milyon. Bugün 350 milyon dünyada İspanyolca konuşuyor. 16 bin radyo, 250 televizyon İspanyolca yayın yapıyor, 5 bin gazete İspanyolca çıkıyor. Türkiye 70 milyon nüfuslu büyük bir devlet. Herkesin, 'Bu örnekleri duyduktan sonra millet adına ne yapabilirim?' diye sorması lazım. Sağımıza solumuza bakmaya gerek yok. Bu işi yine bizlere bakıyor. Her ferdin mutlaka bu konuda yapabileceği şeyler vardır."
31'i Afrika'da 49 ülkede 160 milyon insanın Fransızca konuştuğunu bildiren Orhan, geçmişte büyük medeniyetler kuran Anadolu insanına güzel hedefler verildiğinde destanlar yazacağını hatırlattı.
Osmanlı'nın gittiği her yere iyiliği, güzelliği ve hoşgörüyü götürerek ihya ettiğini ifade eden Orhan, Fatih Sultan Mehmet'in İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nden 100 yıl önce insana 'insanlığı' öğretecek uygulamalara imza attığını kaydetti. Orhan, büyük Osmanlı padişahının feth ettiği ülkelerde halkın diline, malına ve inançlarına karışmadığını aktardı. Uluslar arası platformlarda ülkenin yalnız kaldığını ve KKTC'yi bir Türkiye'nin tanıdığına işaret eden Orhan, lobicilik faaliyetlerinin önemine değindi.
Orhan, şunları söyledi: "Bugün Anadolu insanı Papua Yeni Gine'den Güney Afrika'daki ülkelere kadar yüzlerce müessese açmış. Buralarda binlerce talebe okuyor. Benim dilimi, kültürümü öğreniyor. Yarın farklı farklı yerde Türkiye lehine parmaklarını kaldıracaklardır. Geldikleri noktalarda Türkiye ve KKTC yalnız kalmayacaktır. Bütün bunlar Türk insanının daha çok çalışmasıyla ilgilidir. Ülkenin adını dünyanın her yerine duyurma davası hepimizin üzerindedir. Koşturduğumuz oranda yeryüzünde saygımız artacaktır."
Yurt dışındaki kolejlerde görev yapan öğretmenlerin karşılaştığı güçlükler üzerinde durun Orhan, hiçbir devletin ilk başta "Buyurun gelin okul açın." demediğini söyledi.
Gönüllü eğitim kadrolarının gittikleri yerlerde sabır ve özveriyle çalıştıklarını bildiren Orhan, dün olduğu gibi bugün de insanlığın Anadolu insanın güzelliklerine ihtiyacının bulunduğunu sözlerine ekledi.
Organizasyona destek veren kişi ve kurumlara ödüllerin verildiği programa vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi.
Alıntıdır
)
